8. Yargı paketi son dakika gelişmeleri anbean kamuoyu ile paylaşılıyor. Özellikle Bakan Tunç’un yargı paketinin Meclis’e geleceği tarih için şubat sonunu işaret etmesiyle gözler TBMM görüşmelerine çevrilmişti. Yargı hizmetlerinin etkinliğinin artırılmasına yönelik düzenlemeler içeren 8’inci Yargı Paketi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Emekli bayram ikramiyesinin 2 bin liradan 3 bin liraya yükseltilmesine ilişkin düzenleme, TBMM Başkanlığına sunulan 8. Yargı Paketi’nde yer aldı. Peki, 8. Yargı paketi son dakika af 2024 yılında çıkacak mı, Meclis’ten geçti mi? İşte 8. yargı paketi maddeleri ve içeriği…

8. YARGI PAKETİ NE ZAMAN ÇIKACAK?

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, 8. Yargı Paketinin Komisyondaki görüşmelerine 20 Şubat Salı günü başlandı.

8. YARGI PAKETİ MECLİS’TE!

TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşmeye başlanan, emekliler için bayram ikramiyesinin 3 bin TL’ye çıkarılmasına yönelik düzenlemenin de yer aldığı 8’inci Yargı Paketi, kabul edildi.TBMM Adalet Komisyonu’nda, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmelerine dün başlandı. Kamuoyunda ’8’inci Yargı Paketi’ olarak da bilinen 43 maddelik torba kanun teklifi, emeklilere Ramazan ve Kurban bayramlarında verilen 2 bin TL’lik ikramiyenin 3 bin TL’ye çıkarılması düzenlemesini de içeriyor. Komisyonun bugün devam eden toplantısında emekli ikramiyelerinin 3 bin TL’ye çıkarılmasını öngören 39’uncu madde de kabul edildi. Kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilip Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından emekliler, artış yapılan ikramiyeyi Ramazan ve Kurban bayramlarında 3’er bin TL olarak alacak.

8. YARI PAKETİ İÇERİĞİ VE MADDELERİ NELER?

Zengin, koruma tedbirlerine ilişkin tazminat istemlerine yönelik değişiklik yapıldığını aktararak, “Ceza Muhakemeleri Kanunu 141. Maddesinde yapılacak bir değişiklikle konutu terk etmemek, bağımlılıklardan arınmak amacıyla hastanelerde tedavi altında bulundurmak için adli yükümlülükler uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına ya da beraatine karar verilenler ilgili olarak yapılan işlemlerle ilgili tazminat talep etme imkanı olacak” şeklinde konuştu.

Tazminat Komisyonu’na yeni görevler verileceğini kaydeden Zengin, “Anayasa Mahkemesi’ne uzun yargılanmalar ile ilgili bireysel başvurular var. Bu başvurular nedeniyle yığılma oluştuğu için Anayasa Mahkememiz, ara müessese olarak Tazminat Komisyonu‘na farklı görevler yüklemiş oluyoruz. 6384 sayılı kanunun amacı kapsamı genişliyor, adını da değiştiriyoruz. Bu komisyona yeni bir görev vermiş oluyoruz. Ceza Hukuku kapsamındaki soruşturma ve kavuşturma, özel hukuk ve idari hukuk kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat talepleri bundan sonra Anayasa Mahkemesi yerine Tazminat Komisyonu’na yapılacak” dedi.

Zengin, kendisine ceza uygulanan bir kişiye vasiy atanması usulünden vazgeçildiğini belirterek, “Toplam 5 veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasında hükümlülüğün kısıtlanması veya mal varlığı korumasına bağlanarak vesayetin takdir yetkisine veriliyor” ifadelerini kullandı.

Türk Medeni kanunu 409 ve 436. Maddeleri koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanması ön rapor düzenlenmesi sağlık kuruluşlarına hakim kararıyla yerleştirilen kişinin yerleştirme kararına itiraz mekanizması getirildiğini söyleyen Zengin, “Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçelerini de dikkate alaraktan örgüte üye olmamakla birlikte suç işlemeyi müstakil suç haline getirmiş oluyoruz” diye konuştu.

2024 MAHKUMLARA AF ÇIKACAK MI?

Geçtiğimiz haftalarda Bakan Tunç yargı paketinin detaylarını açıklamıştı. 8. Yargı Paketi çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “ Şunu ifade edebilirim, 60’tan fazla maddeden oluşan bir paket söz konusu, taslak söz konusu. Milletvekillerimiz bunlara yenilerini ilave edebilir ya da uygun görmeyebilir. Takdir onların” dedi.

Özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerin yapılması noktasında büyük bir beklenti olduğuna dikkat çeken Tunç, “Suç, işleyenin yanına kar kalmaması lazım. Yani 2 yılın altında cezaya hüküm giyen biri, koşullu salıverme süresiyle beraber denetimli serbestliği de dikkate aldığımızda hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye oluyor.

Bu da toplumda bir cezasızlık algısına neden oluyor. Bu anlamda denetimli serbestlik süresini otomatik 1 yıl şeklinde değil de bir oran getirerek, beşte 1 olabilir, bu tabii milletvekillerimizin takdirindedir. “ ifadelerini kullandı.