“Restoran çok gürültülüydü değil mi? Söylediğin hiçbir şeyi duyamadım.”
“Televizyon iyice eskidi galiba, hiç sesi çıkmıyor.”
Bu cümleleri son zamanlarda sık sık kullanmaya başladıysanız, kulaklarınız eskisi kadar iyi duymuyor olabilir.
ABD’nin Arizona eyaletinin Phoenix şehrinde bulunan Mayo Clinic’te işitme uzmanı olan Jennifer Gonzalez, işitme kaybının en klasik semptomlarından birinin etrafınızdaki herkesin birdenbire mırıldanmaya karar vermesi olduğunu söyledi ve ekledi:
“Sürekli aynı şeyleri tekrar etmekten bıkmış akrabaları tarafından muayeneye getirilen ileri yaştaki hastalarım hep, ‘Ben gayet iyi duyuyorum aslında ama çevremdekilerin daha net konuşması gerekiyor’ derler.”
Tıptaki adı presbiakuzi olan yaşa bağlı işitme kaybı aslında oldukça yaygın bir durum. Dünya genelinde, yaşa bağlı işitme kaybı yaşayan yetişkinlerin sayısı 328 milyon civarında. 65 yaş üstü nüfusta her üç kişiden birinin presbiakuziden etkilendiği tahmin ediliyor.
Presiakuzi önlenebilir bir durum olmasa da işitme duyunuzu korumak için alabileceğiniz bazı önlemler mevcut.
BELİRTİLERİN FARKINA VARIN
Araştırmalar, insanların işitme kaybı konusunda yardım almadan önce ortalama 10 yıl beklediklerini gösteriyor. Ancak Johns Hopkins Üniversitesi Cochlear İşitme ve Halk Sağlığı Merkezi Direktörü Frank Lin, işitme duyumuzun kalitesinin yaşlandıkça genel sağlığımızı etkilediğini söyledi. Çeşitli araştırmalarda işitme kaybı demans, depresyon ve düşme gibi durumlarla ilişkilendiriliyor. Bu yüzden işaretlerin farkında olmak önemli.
Dr. Lin, iki veya daha fazla kişi konuşurken diyalogları duymakta güçlük çekmenin veya kalabalık ortamlar gibi arka planda gürültü olan koşullarda konuşmaları anlamada zorlanmanın bazı erken sinyaller olduğunu söyledi.
Dr. Lin, “Ayrıca çocuk sesleri gibi yüksek frekanslı sesleri duymakta da daha fazla zorluk çekebilirsiniz çünkü önce yüksek frekansları duyma yeteneğimizi kaybederiz” diye konuştu.
Atlanta’daki Emory Sağlık Merkezi’nin odyoloji şefi Kelly Dwyer ise işitme kaybını çoğu zaman önce başka birinin fark ettiğini belirterek, “Bana gelen hastaların çoğu, ‘Karım duyamadığımı düşünüyor’ der” ifadelerini kullandı.
Dr. Dwyer, başka bir uyarı işaretinin de “duymanın zor olabileceği durumlar hakkında endişelenmeye başlamak” olduğunu söyledi.
ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin yaşa bağlı işitme kaybına ilişkin sayfasında, işitme duyusunu kaybettiğini düşünenlerin kendi kendine sorması gereken sorular şöyle sıralanıyor:
İşitme probleminiz televizyon izlerken veya radyo dinlerken zorluk yaşamanıza neden oluyor mu?
İşitme probleminiz bir sosyal ortamda zorluk yaşamanıza neden oluyor mu?
İşitme probleminiz ailenizin üyeleriyle konuşurken kendinizi sinirli hissetmenize neden oluyor mu?
İşitme probleminiz, bir grup insanla birlikteyken kendinizi dışlanmış hissetmenize neden oluyor mu?
İşitme probleminiz arkadaşlarınızı, akrabalarınızı veya komşularınızı ziyaret ederken zorluk yaşamanıza neden oluyor mu?
İşitme probleminizin sizi zorlandığı hissediyor musunuz?
İşitme duyunuzla ilgili herhangi bir zorluğun kişisel veya sosyal yaşamınızı sınırladığını veya engellediğini düşünüyor musunuz?
İşitme probleminiz arkadaşlarınızla konuşurken kendinizi rahatsız hissetmenize neden oluyor mu?
İşitme probleminiz insan gruplarından kaçınmanıza neden oluyor mu?
İşitme sorununuz arkadaşlarınızı, akrabalarınızı veya komşularınızı istediğinizden daha az ziyaret etmenize neden oluyor mu?
TEST YAPTIRMAKTAN ÇEKİNMEYİN
Dr. Gonzalez, 60’lı yaşlardaki hastalarına öncelikle “En son ne zaman test yaptırdınız?” diye sorduğunu belirterek, “Semptomlarınız varsa bir işitme uzmanına görünmek için randevu alın” dedi. Öte yandan ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), yıllık sağlık kontrolleri yaptıran kişilerin doktorlarından işitme testi istemesini de tavsiye ediyor.
Dilerseniz evde kendi kendinize de test yapabilirsiniz. Bunun için telefon ya da tabletinize Mimi, Sonic Cloud veya Jacoti uygulamalarından birini indirip ‘duyma sayınızın’ kaç olduğunu öğrenebilirsiniz. (Bu uygulamalar şimdilik sadece iOS işletim sistemli cihazlarda çalışıyor. Dr. Lim’in çalıştığı Cochlear İşitme ve Halk Sağlığı Merkezi’nin önümüzdeki sonbaharda tüm cihazlarda kullanılabilecek ücretsiz bir uygulama yayınlaması bekleniyor.)
Duyma sayısı ne kadar yüksekse kişinin işitme duyusu da o kadar zayıf oluyor.
Örneğin duyma sayısı 20-30 olan kişiler fısıltıları duyabiliyor. 50-60 aralığı normal bir konuşma sesiyle, 70-80 aralığı yüksek sesle, 80-90 aralığı ise bağırmayla karakterize ediliyor.
FAZLA GÜRÜLTÜYE MARUZ KALMAKTAN KAÇININ
Dr. Lin, sürekli gürültüye maruz kalmanın işitme duyusunu kötüleştirebileceğini söyledi. CDC’ye göre 70 desibelin üzerindeki uzun süreli gürültü, işitme duyunuza zarar vermeye başlayabilir. (Fısıltı 30 desibel, siren sesi ise 120 desibeldir.)
Akıllı telefonunuzda müzik dinleyen veya video izleyenlerin de dikkatli olması gerekiyor. Zira CDC, bu cihazlarda izin verilen maksimum ses şiddetinin (105-110 desibel) beş dakikadan kısa sürede işitme hasarına yol açabileceği konusunda uyarıyor.
Dr. Dwyer, “Temel kural şu: Eğer kulaklıkla bir şeyler dinliyorsanız ve başka biri de ne dinlediğinizi duyabiliyorsa, ses çok yüksek demektir” dedi.
Öte yandan Dr. Gonzalez de akıllı telefonlarda ve giyilebilir cihazlarda, müziğinin sesinin çok yüksek olduğuna dair uyarı mekanizmaları ve maksimum ses düzeyini sınırlandırmak için ayarlar olduğunu hatırlattı.
KENDİNİZİ KORUMAK İÇİN ÖNLEM ALIN
İşitme sorunu olsun olmasın herkesin çim biçme makineleri veya matkaplar gibi yüksek ses çıkaran aletleri kulak koruması olmadan kullanmaması gerektiğini belirten Dr. Lin, “Koruyucu ekipmanı el altında bulundurun. Kulakla müzik dinlemek hem işe yaramaz hem de işleri daha da kötüleştirebilir. Örneğin benim kulaklıklarım garajımda çim biçme makinemin yanında duruyor. Çimleri biçmeden önce ilk iş kulaklıkları takıyorum” dedi.
Dr. Dwyer da sık sık gürültülü ortamlara girenlerin yanında kulak tıkacı taşıması gerektiğini belirterek eczaneden alınan küçük yumuşak kulak tıkaçlarının iş göreceğini ifade etti.
Müzik tutkunu Dr. Gonzalez, konserlere giderken müzisyen kulak tıkacı denilen, müzisyenlerin kulaklarını, perde algısını bozmadan koruyan kulaklıkları kullandığını söyledi. Dr. Gonzalez, “Örneğin hem çok gürültüye maruz kalacağınız hem de insanlarla konuşacağınız düğün gibi bir yere gidecekseniz bu kulaklıklar harika bir çözüm” ifadelerini kullandı.
İŞİTME CİHAZLARINI KULLANMAKTAN ÇEKİNMEYİN
İşitme cihazlarının son 10 yılda büyük gelişme gösterdiğini belirten Dr. Dwyer, “Daha iyi bir teknolojiye sahipler. Yankı yapmıyorlar. Büyük ve bej rengi değiller” dedi. Dr. Dwyer, bazılarının uyumlu cihazlara Bluetooth yoluyla kablosuz olarak bağlanabildiğini, böylece telefonla konuşma ya da podcast dinleme gibi eylemlerin doğrudan işitme cihazı ile yapılabildiğini söyledi.
İşitme cihazı kullanma konusunda gönülsüz olan kişiler, işitme cihazlarının bilişsel gerilemeyi yavaşlattığını gösteren çalışmaları hatırlatan Dr. Gonzalez ise, “Yani beyin sağlığınıza da iyi gelebilirler” ifadelerini kullandı.
The New York Times’ın “How to Spot Hearing Loss as You Age” başlıklı haberinden derlenmiştir.
GÜNDEM
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024