TikTok, Instagram gibi sosyal medya kanallarında, sağlıkla ilgili tavsiyeler her zamankinden daha popüler. Kilo kontrolünden uykusuzluğa birçok soruna çözüm olacağı iddia edilen formüllerle ilgili paylaşımlar bu platformlarda sık sık karşımıza çıkıyor.
Son dönemde özellikle “ashwagandha” isimli gıda takviyesiyle ilgili paylaşımlarda bir artış var. Birçok tanınmış isim ve influencer, ashwagandha’nın kaygıyı azalttığını, hafızayı güçlendirdiğini, kas kütlesini artırdığını ve uyku sorunlarını hafiflettiğini belirterek, takipçilerine bu ürünü tavsiye ediyor.
Sanskritçe bir kelime olan ashwagandha, birçoğumuz için yeni bir kavram olsa da aslında Ayurvedik tıbbın öne çıktığı Hindistan gibi ülkelerde binlerce yıldır kullanılıyor.
Latince adı “Withania somnifera” olan ashwagandha bitkisinin sakinleştirici etkileri olduğuna dair bazı araştırmalar mevcut. Fareler üzerinde yapılan çalışmalar, ashwagandha bitkisinde bulunan trietilen glikol maddesinin, GABA reseptörleri etkisi nedeniyle uykuyu kolaylaştırıyor olabileceğine işaret ediyor. (Birçok reçeteli sakinleştirici ve nöbet önleyici ilaç da GABA reseptörlerini hedefliyor.)
Öte yandan ashwagandha’nın insanlar üzerindeki etkisini ölçen 5 araştırmanın meta analizinde, bu takviyeyi alan kişilerin toplam uyku sürelerinde 25 dakikaya varan artışlar olduğu tespit edildi. Bu fazla uzun bir süre değil. Ancak ashwagandha alan katılımcılar, uyku verimliliğinde (uyku süresinin yatakta geçirilen süreye oranı) ve uyku kalitesinde de iyileşmeler olduğunu belirtti.
Ne var ki uzmanlar uyku bozukluğu yaşayan kişilerin sakinleştirici ilaçlara başvurmasının en doğru yol olmayabileceğini görüşünde. Nitekim reçeteli sakinleştiriciler belli bir süre kullanılabiliyor. Dolayısıyla ashwagandha’nın da uzun vadeli bir çözüm olarak görülmemesi gerekiyor.
Peki bu bitki hakkında neler biliyor, neler bilmiyoruz?
ASHWAGANDHA’NIN GELENEKSEL KULLANIM ALANLARI NELER?
Avurvedik tıp oldukça köklü bir geçmişe sahip. Ashwagandha’nın ilaç olarak kullanımına dair ilk yazılı kaynak ise MÖ 100 yıllarına tarihlenen Çaraka Samhita isimli kitap.
Ashwagandha’nın geçmişteki kullanımlarıyla bugünkü araştırmalar arasında önemli farklar var. Örneğin Avurvedik tıpta ashwagandha gibi bitkilerin, iki hafta gibi kısa sürelerde ve düşük dozlarda kullanılması tavsiye ediliyor. Dahası bu bitkiler, bugünkü gibi kapsül ya da çiğneme tableti olarak değil, öz su, çay, macun gibi karışımların içine eklenerek tüketiliyor…
Harvard Tıp Okulu’nda bütünleyici tıp üzerine dersler veren Darshan Mehta, The Washington Post’a yaptığı açıklamada, Ayurvedik felsefeye göre tek bir maddenin bir soruna çözüm olamayacağını belirterek, “Tek bir şeyi alıp çözüm olduğunu düşünmek ve piyasaya sürmek çok Amerikalı ve Avrupa merkezci bir yaklaşım” dedi.
ASHWAGANDHA STRES VE KAYGIYLA MÜCADELEDE ETKİLİ OLABİLİR Mİ?
Günümüzde insanların ashwagandha kullanma sebeplerinin başında stres ve kaygı geliyor. Ancak bu konudaki araştırmalar hem küçük hem de net olmayan sonuçlar içeriyor.
Örneğin yakın zamanda Avustralya’da 120 kişiyle yapılan bir araştırmada, orta yaşlı kullanıcılarda stresi ve yorgunluğu azaltma bağlamında ashwagandha ile plasebo arasında bir fark olmadığı görüldü. Ancak 60 katılımcıyla yapılan iki ay süreli bir başka araştırmada, ashwagandha kullananların kaygı değerlerinde yüzde 40, plasebo kullananların kaygı değerlerinde ise yüzde 24 azalma oldu. Her iki araştırma da aynı ashwagandha takviyesinin üreticisi tarafından finanse edildi.
Öte yandan ashwaganda’nın içindeki hangi maddenin bu etkileri yaratmış olabileceği de net değil.
ASHWAGANDHA TESTOSTERONU ARTIRIR MI?
Ashwagandha’nın testosteron düzeyleri üzerindeki etkisine ilişkin birkaç çalışma bulunuyor. Öte yandan normal testosteron düzeyini artırmanın net bir faydası olmadığı gibi, akne, uyku apnesi, prostat büyümesi dahil birçok rski bulunuyor.
Birçok kişi kas kütlesini artırmak için ashwagandha’ya başvuruyor. Zira bunun etkili olabileceğini gösteren birkaç küçük çalışma mevcut. Örneğin 38 erkek üzerinde yapılan bir çalışmada, 12 haftalık ashwagandha takviyesi kullanımının kuvvet antrenmanı performansını artırdığı görüldü. Ancak bu araştırma da söz konusu takviyeyi üreten şirket tarafından finanse edildi.
Sözün kısası hem bu araştırmaların kısıtlı olması hem de ashwagandha’nın testosteron düzeyleri üzerindeki etkisine ilişkin bilgimizin yetersizliği, bu takviyelerin vücut gelişimi amacıyla kullanılmasıyla ilgili soru işaretlerine neden oluyor.
ASHWAGANDHA HER GÜN ALINABİLİR Mİ?
Weill Cornell Tıp Okulu’nda bütünleyici sağlık direktörü olarak görev yapan Chiti Parikh, “Benimm tavsiyem bu bitkiyi sınırlı bir süre için kullanmak ve ardından yeniden kontrol yaptırmak” dedi.
Yüksek dozda ashwagandha kullanan hastaların mide bulantısı, ishal gibi mide ve bağırsakla alakalı yan etkiler yaşadığı biliniyor. Dahası ciddi karaciğer hasarının yüksek dozlarla ilişkilendirildiği vakalar da var. Parikh, “Ashwagandha söz konusu olduğunda daha fazlası her zaman daha iyi değildir. Önemli olan kişi için doğru miktarın belirlenmesidir” dedi.
Mehta ise ashwagandha’nın genel olarak güvenli bir bitki olduğunu ancak takviye ürünlerindeki bulaşmaların kaygı verici olabileceğini belirtti. Örneğin geçmişte bazı ürünlerde ağır metaller tespit edildi. Dahası ashwagandha ile ilgili karaciğer hasarı vakaları da kayıtlara geçti. Bu vakaların bazıları akut karaciğer yetmezliği nedeniyle hastaneye yatışla sonuçlandı.
KİMLER ASHWAGANDHA’DAN UZAK DURMALI?
Uzmanlar bu kişilerin ashwagandha kullanmaması gerektiğini belirtiyor:
1) Hamileler ve bebek emzirenler: Yüksek dozda ashwagandha’nın düşüğe neden olabileceği yönünde endişeler mevcut.
2) Başka sakinleştiriciler kullananlar: Ashwagandha’yı sakinleştirici etkisi olan ilaçlarla karıştırmayın. Eğer ashwagandha’nın kullandığınız ilaçlarla etkileşime girebileceğini düşünüyorsanız doktorunuza danışın.
3) İtüzümü ailesindeki bitkilere intoleransınız varsa: Ashwagandha, patlıcan, dolmalık biber, domates gibi sebzelerin de dahil olduğu itüzümü ailesinin bir üyesi. Bu sebzelere intoleransı olan kişilerin ashwagandha da kullanmaması gerekiyor. Eğer ashwagandha aldıktan sonra mide bulantısı, karın ağrısı gibi semptomlar yaşıyorsanız, uzak durmanızda fayda var.
Öte yandan ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri, otoimmün ya da tiroit bozuklukları olan kişilerin de ashwagandha’dan uzak durmasını tavsiye ediyor. Dahası bu bitkinin tiroit hormon ilaçlarıyla da etkileşime girebileceği düşünülüyor. Son olarak ashwagandha’nın testosteron düzeylerine etkisi nedeniyle prostat kanseri olan kişiler de ashwagandha kullanmamalı.
The Washington Post’ta yayımlanan “Should I take ashwagandha for sleep? Here’s what the science says.” başlıklı yazıdan derlenmiştir.
GÜNDEM
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024SPOR
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024GÜNDEM
03 Aralık 2024